“Sendikacı Cenan Bıçakçı”

Yıldırım Koç –

Cenan Bıçakçı 6 Eylül 1995 günü öldü. Cenan Bıçakçı’nın sosyalist hareketteki yeri ve katkıları konusunda çok yazı yazıldı. Ancak sendikacılık alanındaki çalışmaları ve katkıları dile getirilmedi. Bunların unutulmaması gerektiğine inanıyorum.

Bıçakçı 1933’te Adana’da doğdu. Orman İşletmesi’nde çalışan bir memurun oğluydu. 1953 yılında Elazığ Sanat Enstitüsü tona tesviye bölümünü bitirdi. İlk olarak orman yol inşaatlarında çalıştı. Daha sonra Elazığ’da Karayolları Bölge Müdürlüğü’nde muvakkat işçi oldu. Daha sonra İstanbul’a gitti, gazetecilik eğitimi görmeye başladı. Bu arada Pınar Matbaasında dizgici ve yönetici olarak çalıştı. Bu dönemde sendikal çalışma içinde değildi.

Daha sonra da Adana’ya döndü. Bıçakçı, Adana’da TİP’e girdi. İl gençlik kolu başkanı oldu. Bu arada da İncirlik Hava Meydanı’nda çalışmaya başladı. 1961 yılında İncirlik Hava Alanı Sendikası’nın başkanı seçildi. Bu sendikada başarııl çalışmalar yaptı. 1966 yılında ise ünlü Fukara Tahir’in (Tahir Öztürk) Yapı İş sendikasının Güney Bölge Baştemsilcisi olarak atandı. Yapı İş Sendikası DDİSK’in kurulması öncesinde bu sürece olumlu bakmasına karşın, kuruluş sonrasında DİSK’e üye olmayınca, Bıçakçı buradan ayrıldı. 25 Nisan 1967 günü ise DİSK Güney Bölgesi Temsilcisi olarak atandı. Ancak 2.8.1967 günü “görülen lüzum üzerine” bu görevinden alındı. Bıçakçı 1968 yılında İstanbul’a taşındı. DİSK’e bağlı Türkiye Gıda İş’in örgütlenmesinde ve grev komitelerinde çalıştı. 1969 yılında ise Ankara’ya taşındı. Bu dönemde Türkkuşu’nda sendika kurma çalışmaları vardı. Önce Türkiye Ulaştırma İşçileri Sendikası (TULSEN) kuruldu. Ancak mahkeme bu sendikanın işkolunu değiştirince adı da Büro İşçileri Sendikası olarak değiştirildi. Bıçakçı BİSEN’de ücretli olarak çalıştı.

BU arada TÜBİTAK’ta bir grev yapıldı. Bıçakçı bu grevde grev komitesini yönetti. Cenan Bıçakçı denildiğinde derhal akla gelen sendika ASİS’tir. ASİS (Ağaç Eşya Sanayi İşçileri Sendikası) 1973 yılında Tepe Mobilya işyerinde çalışan 9 işçi tarafından kuruldu. Ancak bu sürece önderlik eden, ASİS’e damgasını vuran kişi Cenan Bıçakçı’ydı. Cenan Bıçakçı, ASİS’in 1974 yılındaki birinci genel kurulunda Sendika Genel Başkanlığına seçildi. Bıçakçı, Tepe Mobilya, DOMSAN, Kartal Kaplama, Sunta ve ELKA fabrikalarında, toplusözleşme taslağını işçilerin hazırladıkları ve toplu sözleşme görüşmesine tüm işçilerin girdiği farklı bir yöntem izledi. 1974 yılında DOMSAN işyerindeki toplusözleşme görüşmesine beni de götürmüştü. Toplusözleşme masasının bir tarafında sendika ve işçi temsilcileri, diğer tarafta işveren temsilcileri oturuyordu. İşyerindeki tüm işçiler salondaydı. Her maddenin görüşülmesi sırasında, isteyen işçi söz alıyor ve görüşlerini açıklayabiliyordu. Sendika tarafı bir maddeyi kabul etmeden önce işçilerin onayını alıyordu. Türkiye’de benzeri olmayan bu yöntem ciddi engellerle karşılaştı.

Tepe Mobilya’da 8 ay grev yapıldı. Ankara’da Ulusoy Mobilya işyerinde 850 işçiyle 8 ay grev oldu. ASİS 1974 yılı Eylül ayında DİSK’e üye oldu. ELKA grevi sırasında ASİS ile DİSK arasındaki ilişkiler ayrı bir yazı konusu olacak kadar önemlidir. 1976 DGM direnişi sırasında ise Kartal Sunta’da işten çıkarılan işçiler direnişle geri aldırıldı. Cenan Bıçakçı’nın 1975 – 1977 döneminde DİSK yönetimi ile ciddi sorunları oldu. Örneğin, DİSK üyesi ASİS varken, DİSK İzmir Bölge Temsilcisinin teşvikiyle kurulan Bağımsız Ağaç – Sen, DİSK yönetiminin desteğiyle örgütlenemye gitmişti. DİSK’in 22 – 26 12. 1977 günleri toplanan 6b. Genel Kurulunda, DİSK yönetimi değişti ve Cenan Bıçakçı DİSK yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. (Bu dönemde yürütme kurulu ve yönetim kurulu biçiminde iki ayrı organ bulunuyordu.) ASİS’in çok demokratik bir örgüt yapısı vardı. Tüzüğün 46. maddesine göre merkez yürütme kurulu üyeleri ile şube başkanlık kurulu üyeleri ancak üst üste 2 olağan genel kurulda aday olabiliyordu. Cenan Bıçakçı bu nedenle 10.6.1979 günü ASİS Genel Başkanlığı görevini bıraktı ve tüm ağırlığını siyasal çalışmaya verdi.

Cenan Bıçakçı’nın ve damgasını vurduğu ASİS’in Türkiye sendikacılık tarihinde özel bir yeri vardır. Kendisini saygıyla anıyorum.